Yazan: Ebubekir Yılmaz
AKP hükümetlerinin ekonomi politikaları, Türkiye’de asgari ücretin satın alma gücünde önemli bir artışa yol açtı. 2002 yılında 98 dolar seviyesinde olan asgari ücretin 2024 yılında 625 dolara ulaşması, bu sürecin dikkat çekici bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Peki, bu artışın arkasında hangi ekonomik dinamikler ve siyasi kararlar yatıyor? Gelin, 1999 krizi ile başlayıp bugüne kadar gelen süreci birlikte değerlendirelim.
1999 yılında Türkiye, siyasi istikrarsızlık ve kötü ekonomi yönetiminin bedelini ağır bir ekonomik krizle ödedi. Bu dönemdeki düşük asgari ücret ve yüksek işsizlik oranları, toplumun geniş kesimlerini etkiledi. Rahmetli Bülent Ecevit liderliğindeki hükümetin bu süreçte yetersiz kalan ekonomik politikaları, Türkiye’yi IMF programlarına bağımlı hale getirdi. Ekonomideki durgunluk ve halkın alım gücünün azalması, büyük bir toplumsal huzursuzluğa yol açtı.
Asgari ücretin değerlendirilmesinde altın fiyatlarına göre kıyas yapmak, yanıltıcı bir yaklaşım olabilir. 2002 yılında altının ons fiyatı yaklaşık 400 dolar civarındayken, bugün 2000 dolar seviyelerine ulaşmıştır. Bu dramatik artış, küresel ekonomik dinamikler, enflasyon, merkez bankalarının politikaları ve finansal piyasalardaki belirsizliklerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Benzer şekilde, Bitcoin gibi yüksek volatiliteye sahip finansal varlıklarla kıyas yapmak da yanıltıcıdır; zira bu tür varlıklar, ekonomik koşullardan bağımsız spekülatif dalgalanmalara maruz kalabilir. Asgari ücretin değerlendirilmesi, halkın satın alma gücü, yaşam maliyetleri ve ekonomik büyüklük gibi daha somut ve doğrudan etkileyici kriterlere dayanmalıdır. Altın ya da Bitcoin gibi yatırım araçları üzerinden kıyas yapmak, gerçek ekonomik refahı ölçmekten ziyade ekonomik analizleri çarpıtma riski taşır.
2002 yılında iktidara gelen AKP, ekonomide istikrarı sağlama ve halkın alım gücünü artırma hedefleriyle yola çıktı. Özellikle enflasyonla mücadeledeki kararlı adımlar ve ekonomik büyüme odaklı politikalar, asgari ücrette dolar bazında büyük bir artışı beraberinde getirdi. 2002’de 98 dolar seviyesinde olan asgari ücret, 2024 yılında 625 dolara ulaştı. Bu, sadece maaşların artması değil, aynı zamanda ekonomik refahın tabana yayılmasının da bir göstergesiydi.
Her ne kadar 625 dolarlık asgari ücret önemli bir gelişme olsa da, yaşam maliyetleri ve enflasyonun etkisi göz önünde bulundurulduğunda bu artışın ne kadar yeterli olduğu tartışmaya açıktır. Ancak AKP hükümetlerinin ekonomik performansı, Türkiye’nin ekonomik tarihine damga vuran bir dönüşüm olarak değerlendirilebilir.
1999 yılındaki ekonomik krizin yarattığı tahribat ile 2024 yılındaki asgari ücret artışı arasındaki fark, sadece rakamsal bir karşılaştırma değil, aynı zamanda yönetim farkının somut bir göstergesidir. Bu değişim, siyasi istikrarın ve doğru ekonomik politikaların halkın yaşam kalitesine doğrudan etkisini gözler önüne seriyor.
EKONOMİ
8 dakika önceEKONOMİ
1 saat önceEKONOMİ
4 saat önceEKONOMİ
5 saat önceEKONOMİ
5 saat önceEKONOMİ
7 saat önceEKONOMİ
7 saat önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.