Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, 9. Olağan Büyük Kongre’de Genel Başkan seçilmesinin ardından partililere teşekkür etti. Arıkan, Türkiye siyasetinde Saadet Partisinin özgül ağırlığının daha fazla hissedileceği bir döneme girileceğini vurgulayarak, “Türkiye’nin buna ihtiyacı var. İçimiz ve dışımız büyük bir sorun yumağına dönüştü. Önceliğimiz; güçlü ve sağlıklı bir muhalefet vizyonu inşa etmek olacak.” dedi.
Mahmut Arıkan, yeni nesil siyasetin ilk hedefinin siyaset dilini ve ahlakını özgürleştirmek olduğunu belirtti. “Milletimizin özlem duyduğu yeni bir siyaset anlayışıyla yola çıkıyoruz. Siyaset, temelde bir iktidar mücadelesidir. Ancak iktidar için her yol mübah değildir” ifadesini kullandı. Arıkan, siyasette çıraklık, kalfalık gibi süreçlere yer olamayacağını savunarak, “Siz usta oluncaya kadar hatalarınızın, yanlışlarınızın bedelini 17 bin lira asgari ücretle 15 bin lira kira arasında yaşam savaşı veren milletimiz ödüyor.” görüşünü paylaştı.
Saadet Partisini iktidara taşıyacaklarını ifade eden Arıkan, “Ülkemizin bizden umudu var, beklentisi var, istedikleri var. Bizler bu beklentilere cevap vermekle mükellefiz. Millî Görüş bugün sadece Türkiye’de değil, bütün bölgede ihtiyaç duyulan o umuttur. Filistin’de, Türkistan’da, Yemen’de ve zulmün olduğu her yerde Türkiye’nin, Türkiye’de Millî Görüş’ün beklendiğini biliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Arıkan, bir milletin onlarca yıl sonra nasıl olacağına, bugün verilen eğitimin kalitesinin karar vereceğine işaret ederek, eğitimin geçmiş ile gelecek arasında bir köprü olduğunu dile getirdi. Gençlerin dijital ortamların karanlık dehlizlerine sürüklendiğini vurgulayan Arıkan, “Eğitimi şahlandıracağız” dediler, bugün okuduğunu anlama noktasında OECD ülkeleri arasında sonlardayız. “Çağdaş eğitim” dediler, ülkemizi milyarlarca dolar zarara uğratan Fatih Projesi’yle kaliteyi 3. Dünya ülkelerinin gerisine götürdüler. 5 bin gencimizin hakkını mülakat diyerek gasbettiler. “Mülakat gibi mülakat” diyerek hak yemeyi kanun haline getirdiler. Ne zaman kabine revizyonu fısıltıları dolaşmaya başlasa bizim bakanlara bir haller oluyor. Milyonlarca insanımızın hissiyatını, kendilerine cephe sağlama, yerlerini garantileme niyetiyle manipüle ediyorlar. Bir laiklik tartışması alıp yürüyorlar.
Yeni asgari ücretin belirlenmesine ilişkin taleplerini de açıklayan Arıkan, şu şekilde devam etti; “TÜİK rakamları üzerine çalıştığımızda, düşük gelir grubunun maruz kaldığı enflasyonun yüzde 61 olduğunu tespit ediyoruz. Alım gücünün korunması için asgari ücrete en az yüzde 61 zam uygulanmasını teklif ediyoruz. Bunun altında hiçbir rakam gerçekçi, sağlıklı ve samimi bir rakam değildir. Ayrıca hiçbir ücretten kesinti yapılmamalı, brüt ücret ile net ücret arasında bir farklılık olmamalıdır. Ücret gelirlerinin tamamından vergi, SGK primi ve işveren işsizlik sigorta primleri gibi kesintiler kaldırılmalıdır. Bu teklifimiz, hem gerçekçi hem uygulanabilir bir ücret politikasıdır. Bu teklifle hem alım gücü erimeyecek hem de enflasyon tetiklenmeyecektir. Asıl olan asgari ücret değil insani ücrettir.”
Kaynak: AA / Duygu Yener – Politika Uluslararası İlişkiler Mahmut Arıkan Asgari Ücret Politika Ekonomi Tarım Pazar Zam
EKONOMİ
2 saat önceEKONOMİ
9 saat önceEKONOMİ
10 saat önceEKONOMİ
10 saat önceEKONOMİ
12 saat önceEKONOMİ
12 saat önceEKONOMİ
12 saat önce