Gaziantep’te El Emeğiyle Yapılan Sıradışı Sürahiler
Gaziantep’te 44 yıldır bakır işleyen 55 yaşındaki Kamil Şingin, el emeğiyle yaptığı sürahileri 40 bin liraya satıyor.
Gaziantep’teki tarihi Tütün Hanı’nda 44 yıldır bakıra hayat veren usta Kamil Şingin, el emeği ve ustalığıyla dikkat çekiyor. Bakırcılık mesleğine küçük yaşlarda başlayan Şingin, geleneksel yöntemlerle işlediği bakır ürünlere sanatsal bir boyut kazandırıyor. Ustanın özellikle el işçiliğiyle hazırladığı sürahiler, zarif detayları ve estetik görünümüyle hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Her bir sürahi, günler süren bir emeğin ürünü olarak 2 bin TL’den 40 bin TL’ye kadar alıcı buluyor.

Bir Tesadüfle Başlayan Ustalık
Mesleğe 1980 yılında başlamış olan bakır ustası Şingin, “Başlangıçta bir tesadüf sonucu, Gaziantep Kalesi çevresindeki bakırcıların olduğu bölgede iş bulmuştum. Yaz tatilinde bir şeyler yapma arzusuyla çalışmaya başladık ve ardından bu 44 yıl süren bir serüvene dönüştü. Şu an burada genellikle bakır üzerine el işçiliği yapıyoruz. Müşteri taleplerine göre sanatsal ve mutfak eşyaları üretiyoruz. Ürünlerimin hepsi el emeği ve kendi tasarımlarım,” dedi.

Özel Sürahilerin Değeri
Özel sürahilere olan talep hakkında bilgi veren Şingin, “Sürahilerimizin fiyatları işçiliğe ve tasarıma göre değişiyor. Fiyatlar 2 bin TL’den başlayıp 40 bin TL’ye kadar çıkabiliyor. 40 bin TL’lik sürahi, yüksek sanat ve işçilik değerine sahiptir. Her ürünün alıcısı farklı ve bu eserler kaliteyle birlikte birer sanat eseri olarak değerlendiriliyor,” diye belirtti.

Süreç ve İşçilik Detayları
Bakır ustası Şingin, sürahinin fiyatının kalite ve kullanılan malzemenin özelliklerine bağlı olduğunu vurgulyarak, “Ürünlerde kullanılan bakırın kalitelisi ve kalınlığı işçilik açısından büyük önem taşıyor. İnce bir bakıra detaylı işçilik yapmak mümkün değil. Dolayısıyla genellikle 160 mikron kalınlığındaki bakır sürahiler üzerinde çalışıyoruz. Sürahilerin tamamlanma süresi 20 gün civarındadır. Her bir eser, sabır ve titizlikle yapılmaktadır,” şeklinde konuştu.
